Eminönü, İstanbul’un tarihi ve turistik merkezlerindendir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait bir çok tarihi merkez Eminönü’nde bulunuyor. Bu bölge tarihteki tüm medeniyetlerin ilgisini çekmiştir.

‘Eminönü’ ismi ‘gümrüğün önü’ anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında burada Gümrük Emirliği bulunuyordu. Semtin isminin de buradan geldiği düşünülmektedir.

1500 yıldan fazla bir zamandır ticaretin merkezi olarak görülmüştür burası. Modern zamanda alışveriş merkezlerinin sayısının artmasına rağmen halen bu ticari önemini korumaktadır. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Haliç’in birleştiği bir nokta olması bu önemi korumasının en büyük nedenlerindendir.

Eminönü ilçesi, İstanbul’un tarihi merkezi gibidir. Mısır Çarşısı, Sirkeci Tren Garı, Yeni Camii, Galata Köprüsü gibi bir çok önemli mimari yapılar buradadır.

Eminönü bölgesi gezilecek yerler konusunda oldukça zengindir ve İstanbul’un mutlaka görülmesi gereken bir ilçesidir. Özgün tasarıma sahip Eminönü mekanları, tarihin içinde keyifle gezdiğinizi hissettirecek. Burayı gezmek isteyenler için Eminönü’nde gezilecek yerler listesi hazırladık. İşte,

İstanbul Eminönü gezilecek yerler listesi!

Diğer bir ismi “Sarayburnu Parkı” olan Gülhane Parkı, 1912 yılından beri park olarak hizmet vermektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olarak kullanılıyordu.

Parkta, Roma İmparatorluğu’ndan kalan Gotlar Sütunu bulunmaktadır. Ünlü Islahat Fermanı bu parkta ilan edilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk Latin harflerini bu parkta tanıtmış ve ilk dersi burada vermiştir. Ayrıca Gülhane Parkı, Atatürk’ün heykelinin ilk kez dikildiği yer olarak bilinir.

Eminönü denince akla ilk gelen yerlerden birisidir Mısır Çarşısı. Çarşı, nostaljik atmosferi ile dikkat çeker. Çok çeşitli çiçek tohumları, baharatlar, bitki kökleri gibi bir çok ürün satılır. Tüm bu ürünlerin kokuları birbirine karışır ve çok farklı bir dünya yaratır.

L şeklinde bir mimarisi olan Mısır Çarşısı, İstanbul’un en eski çarşılarından birisidir. 1660 yılında IV. Mehmet tarafından yaptırılan çarşının 6 adet kapısı bulunuyor.

Çarşıda; hediyelik eşya dükkânları, baharatçılar ve kuyumcular bulunuyor. Buranın Mısır’dan alınan vergilerle yaptırıldığı düşünülmektedir. Bu yüzden ismi de Mısır Çarşısı’dır. Çarşının eski ismi Valide Çarşısı’dır.

Eminönü’nde gezilecek mekanlar arasında en muazzamlarından birisi de Yeni Camii’dir. Mimarisi, tarihi dokusu ve konumu ile eşsiz bir camidir. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Yeni Camii, 1597-1665 yılları arasında yapılmıştır.

Camide beyaz, mavi ve turkuaz renkli motifler ve İznik çinileri bulunuyor. İki minareli caminin her bir minaresinde üçer tane şerefe bulunuyor. Cami içinde hamam, medrese ve darüşşifa yer bulunuyor.

Temelleri Sultan III. Murat’ın karısı Safiye Sultan tarafından attırılan camii, Sultan IV. Mehmet’in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından tamamlattırıldı.

Yapımına Mimar Davut Ağa başlamıştır ama inşaatı bitiren mimar Mimar Başı Mustafa Ağa’dır.

Osmanlı döneminde yapılan camiler arasında inşaatı en uzun süren cami Yeni Camii’dir.

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en eski sarnıcı olarak bilinir. Sultanahmet Meydanı’nda Aya Sofya’nın güneybatısında bulunur. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmıştır.

‘Yerebatan’ ismi, halk tarafından konmuştur: yerin altında olduğu için. Ancak, sarnıç içindeki Bazilika nedeniyle ‘Bazilika Sarnıcı’ olarak da bilinir.

Yerebatan Sarnıcı 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahip bir dikdörtgen yapıdadır. Yaklaşık olarak 100.000 ton su taşıma hacmine sahiptir. 9 metre yüksekliğe sahip 336 adet sütunu vardır.

İstanbul Osmanlı Devleti tarafından fethedildikten sonra bir süre daha kullanılan sarnıç daha sonra kullanılmamıştır.

Sarnıcın içinde, kuzeybatı kısmında Medusa Başı bulunmaktadır. Mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Galata Köprüsü, Eminönü’den Karaköy’e doğru uzanan, Haliç üzerindeki köprüdür. Özgün mimarisi ile dikkat çeken köprüde, günün her saatinde oltaları ile balık tutan insanları görmek mümkün. Ayrıca köprünün altında da çok sayıda balıkçı restoranları ve kafeler bulunmaktadır.

Galata Köprüsü 490 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahiptir. Köprü üstünde 3 şeritli araç yolu, yaya yolu ve tramvay hattı bulunmaktadır.

Köprünün 80 metrelik kısmı açılabilen baskül şeklindedir. Bu özelliği ile dünyadaki ender tasarımlardan biridir.

Galata Kulesi üzerinde İstanbul’un pek çok turistik yapısını görmek de mümkündür; Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Yeni Camii, Beyazıt Kulesi ve şehir vapurları.

PTT Müzesi, 6500 metrekarelik alana sahip, 3 katlı bir yapıdır. Haberleşme ağının tarihten bugüne gösterdiği gelişimi simgeleyen tarihi PTT binası ihtişamı ve mimari güzelliği ile dikkat çekmektedir.

Müze binasının giriş katında PTT’nin kuruluşu yıllarından beri kullanılmış olan objeler sergileniyor. Silah, damga, mühür, telefon ve telgraf makineleri, postacı çantası ve tartılar… bunlara benzer yüzlerce obje sergilenmektedir. Ana sergi bölümünde 1900 yılından kalma pullar sergilenir.

Müzeye giriş ücretsizdir.

Fransız Hapishanesi, 1800’lü yıllardan günümüze kadar kalmış nadir yapılardandır.

İstanbul’daki Fransız kökenli suçluların hapsedildiği bir bina olan Fransız Hapishanesi şu anda kültür merkezi olarak hizmet vermektedir.

Eski dönemlerde hapishanenin 20 odası, bir mutfağı, yemek salonu ve hatta bir hamamı dahi bulunuyordu.

Günümüzde kültür ve sanat merkezi haline getirilen hapishane de tüm odalar tiyatro, resim, müzik ve sergi olarak kullanılmaktadır.

1475 yılında Ahmet Gedik Paşa tarafından Mimar Hayrettin’e yaptırılmıştır. Tarihi ve mistik dokusuyla efsanevi bir atmosferi olan hamam, bir çok turistin uğrak yeridir.

Hamamda kadın ve erkeklere ayrı mekânlarda hizmet verilmektedir.

Hamamın giriş kısmında geleneksel Osmanlı mimarına ait yapılar bulunur. Buradaki yıkanma bölümleri mermerdendir.

Sauna ve havuzun da yer aldığı tarihi hamamda kese ve masaj gibi hizmetler de bulunur.

Ahi Çelebi Camii, Eminönü sahil şeridinde bulunuyor. Osmanlı’nın en parlak dönemlerinde yaşamış olan Doktor Ahi Çelebi adına yaptırılmıştır. Camii’nin mimarı Mimar Sinan’dır.

Cami kapısından içeriye girildiğinde iki eşit bölüme ayrıldığı görülen yapı farklı mimarisi ile dikkat çeker. Caminin ilk bölümü altı kubbelidir. Ikinci bölüm ise basık kubbeli, renkli camlı, küçük balkonlu ve mihraplıdır.